28 Nisan 2012 Cumartesi

MALATYA HUZUR EVİNDE ÇALIŞAN ARKADAŞIMIN BİR TEYZENİN CEBİNDE BULMUŞ OLDUĞU BİR MEKTUP



                NENEMİN ÖLMÜŞ EŞİNE MEKTUBU!!!!!






  “Son GÜNLERDE; bir surat bir surat ki GELİNDE, çayımı bile yarım dolduruyor BEY. Allah'tan KULAKLARIM ağır işitiyor da, duymuyorum ne söylediğini…! Ama yinede HİSSEDİYORUM..! Beni, bu evde galiba istemiyor artık. Hey gidi günler heeey…!

OĞLUNU bilirsin, vur kafasına al lokmayı. İki ara bir derede ne yapsın…? ANA bu, atsa atılmaz; satsa satılmaz.Bana ...artık gizligizli sarılıyor bey...! Dün akşam, UYURKEN öptü beni biliyor musun? Nasıl ağırıma gitti nasıl…! Artık AKİDE ŞEKERİ de getirmiyor. Hani dişlerim yok ya, güya yerken garip sesler çıkarıyormuşum da; çocuklar İĞRENİYORMUŞ benden. Yok; vallahi yalan bey, hiç yapar mıyım ben öyle şey..?

GELİN; çocuklara masal anlatmamı da yasakladı. Üstelik seninle konuşuyormuşum diye, duvardaki resmini bir yere sakladı. Olsun, koynumdaki resminden haberi bile yok..! Yine de BEDDUA edemem bey, oğlumun karısı; torunlarımın anası o…!

Geçenlerde üst KOMŞULAR geldi. Ne konuştuklarını duymayayım diye, kapıyı üstüme kilitledi. Duymadım, duyamadım; lakin hissettim. DÜŞKÜNLER EVİNE yatıracaklarmış önümüzdeki ay beni. Ne yalan söyleyeyim epey ağırıma gitti, epey…! Ha, SEN ne diyorsun bey..? Hani bir görünsen OĞLUNA…!
Ne de olsa babasısın, seni dinler. Bu odada oturur, vallahi hiç dışarı çıkmam. Akide şekeri de istemem. MASALDA anlatmam artık çocuklara. Ne olur, AYIRMASINLAR beni bu evden. Yaşayamam, nefes bile alamam. Sana ait anılardan uzak ne yaparım ben, ne yaparım..? Şu camın PERVAZINDA hayalin durur, çekmecelerde el izin. BASTONUN hala duvarda asılı. İstemiyorlar beni artık, istemiyorlar hasılı...!
HEY GİDİ GÜNLER HEY..!
Hani DİYORUM, bir çağırsan..! Yoksa, yoksa sendemi UNUTTUN beni bey…?”
Bir gün, YAŞLANACAĞIMIZI unutmayalım

ANNE, BABA VE BÜYÜKLERE SAYGI 

     Yüce Allah, şöyle buyurmaktadır:    
           “Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘öf’ bile deme; onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle…” (İsra, 23 – 24)

                     “Biz, insana, anne ve babasına iyilikle davranmasını tavsiye ettik.” ( Ahkaf,15 )

        Biz de bu emirlere uyarak, anne
  ve babamıza,büyüklerimize karşı iyi davranmalı,saygılı olmalı,sözlerimize dikkat etmeliyiz.

        Onları, rahat ettirmek için, elimizden geleni yapmalıyız.

        Saygıda ve merhamette kusur etmemeliyiz.

   “Onları esirgeyerek, alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve Rabbim ! küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara rahmet et, diyerek dua et.”                                                     ( İsra, 24 )

     “ Büyüklerine Saygı Göstermeyen,  Bizden Değildir.” Hadis-i Şerif

20 Nisan 2012 Cuma

 ANNE VE BABA HAKKI ÜZERİNE
 CENNET ANNELERİN AYAKLARI ALTINDADIR
 HADİS-İ ŞERİF